Şüpheli vizeler mercek altına alındı

İçişleri Bakanlığı, sahtecilik yapıldığından şüphelendiği vize türlerini her zaman mercek altında tutuyordu. Ancak şimdi, sahtecilik yaptığından şüphelenilen danışman ve avukatların başvuru dosyaları da tozlu raflardan indirip yeniden incelenmeye başlandı.

Geçmiş yıllarda bir kaç OISC firması sahtecilikten dolayı kapatıldığında bakanlık bu firmaların tüm dosyalarına hemen el atmıştı. En son, Kuzey Londra’da sahte evlilik yapılmasına aracı olduğu için mahkeme tarafından suçlu bulunan Türk bir firmanın yaptığı başvurular dikkatle incelenmeye başlandı. Şubat 2013 ayı içinde, Kuzey Londra’da bulunan göçmenlik firması Tevfik Suleyman Solicitors çalışanları, mahkeme tarafından sahtecilik suçlaması ile hapis cezalarına çarptırılmıştı. Bakanlık şimdi, bu avukatlık firmasından yapılan bütün vize başvurularını, özel bir ekibe tek tek inceletmeye başladı. İnceleme yapılanlar arasında şu anda Vatandaşlık edinmiş olanlar da var. Eğer sahtecilik olayı ispatlanırsa, vatandaşlık almış olsalar dahi, ilgili kişilerin vizeleri ve vatandaşlıkları iptal edilip, sınır dışı edilmeleri söz konusu olabilecek.

Geçmiş yıllarda, OISC denetiminde olan bir firmanın, Türk gazetelere verdiği ilanlar sadece benim değil, aynı zamanda bakanlık çalışanlarının da dikkatini çekmiş olmalı ki, bu danışmanlık firması da yakın incelemeye alınan firmalar arasında yer aldı.  “Ankara Anlaşmasında gerekli bütün evrakları biz hazırlıyoruz” şeklinde, akıl dışı cüretkarlıkla basılı ilanlar hazırlayan bu firma, sahte evrak kullanıldığının ipucunu kuvvetli bir şekilde veriyordu. Bütün evrakların, danışman bir firma tarafından hazırlanması, ancak ve ancak, sahte evrak kullanılarak mümkün olabilirdi ve Bakanlık buna özel bir önem vererek tepkisini ortaya koydu.

Bakanlık, Ankara Anlaşması vizelerinde sahteciliğin yaygın bir şekilde yapıldığını düşünüyor. Bakanlığa göre, kendi işini yapmak üzere başvuranların %90’ı, sistemi suistimal ediyor, kendi işini yapıyormuş gibi görünüp, sağda solda eleman olarak çalışıyor ve kendilerine Self Employer, yani işadamı süsü veriyorlar.

Geçtiğimiz aylarda mahkeme tutanaklarını incelerken, mahkeme hakiminin sorduğu sorudan, vizesinin 2. yılında daha ne iş yaptığını bilmeyenlerin de olduğunu hayretler içinde görmekteyim. Herşeyini danışmanına bırakmış olduğu için, vize dosyasında ne iş yaptığını bilmeyenlerin düştüğü traji komik durum, aslında herşeyi çok iyi özetliyor. Ankara Anlaşmasında sadece para kazanmak uğruna gözü hırsla dolan bazı danışmanlar, bu vizeyi suistimal ederek, sadece kendilerine ve kendi müşterilerine değil, aynı zamanda bu vizeden yararlanma ayrıcalığına sahip olan çoğunluktaki iyi niyetli gerçek girişimcilere de zarar veriyorlar. Maalesef, bazı Ankara Anlaşması başvuranları, oyunu kendi kuralına göre oynama gereği dahi duymuyor, ne iş yaptığından bihaber, tüm işlemleri danışmanlarına bırakıp, kendi geleceklerini risk ediyorlar.

Sahte evlilikler ile başlayan incelemeler, şu anda tüm vize dallarını, dolayısıyla Ankara Anlaşması vizesini de kapsayacak şekilde genişletilmiş durumda. Bakanlık memurlarının bu dosyalara yoğunlaşması, raflardaki eski dosyaların incelenmeye başlanması, herşeyiyle düzgün olan vize başvurularını da bir şekilde etkiliyor tabii. Vizelerdeki bekleme süresi, tahammül sınırlarını çoktan aştı ve Ankara Anlaşmasında bekleme süreleri 4, 5 hatta 6 ayı buldu. Hatta, mahkeme tarafından sahtekarlık yaptığı hükmü verilen kötü niyetli danışman ve avukatlarla başvuranlarda 2 yıla yakın sonuç bekleyenler var.