13 yıl önce yürürlüğe giren yüksek nitelikli göçmen programı (HSMP) vizelerinden beri, göçmenlik hukukunda muhasebecilerin konularında uzman ve tecrübeli olmaları kaçınılmaz bir gereksinim olmuştur. Çünkü, ingiltere iş kurma vizelerinde muhasebeciler çok önemli bir rol oynamaktadır.

Günümüzde de TIER 1 ve Ankara Anlaşması vize türlerinde muhasebecilerin önemi hiç eksilmeden devam ediyor. Ancak  muhasebecilerle biz hukukçular bir çok konuda bir türlü anlaşamıyoruz. Bazı muhasebecilerin mali bilgilerinin bizden daha fazla olduğuna hiç şüphem yok. Ancak onların da göçmenlik hukukunda geçerli olan kuralları bizim kadar bilemeyeceklerini düşünüyorum. Son 2 hafta içinde 3 farklı müvekkilimin yaşadığı sorunları görünce, bu düşüncelerimde ne kadar haklı olduğumu bir kez daha anlamış oldum.

Firmamızla ilk vizelerini alan tüm müvekkillerime, tecrübeli ve ne yaptığını bilen muhasebecileri kullanmalarını önemle tavsiye ediyorum, hatta ısrarla sürekli çalıştığımız bir kaç muhasebeciden birini öneriyorum. Ancak nedense bazı müvekkillerim bilmeyen insanların tavsiyelerine bilenlerden daha fazla değer verebiliyor.

Bazıları sırf ucuz oldukları için tecrübesiz hatta daha da kötüsü bilgisiz muhasebecilerle çalışmayı tercih ediyor ve  G’nin başına geldiği gibi zamanla geri dönülmesi imkansız sorunlarla karşılaşabiliyorlar.

G, Ankara anlaşması ile İngiltere’de kendi işini yapmaya çalışan ancak muhasebeci kurbanı olmuş saf bir vatandaşımız. Müvekkilim olduğu için sorunlarının tamamını bire bir olarak sizlerle paylaşamam ancak  paylaşmamda sakınca olmayan 2 durumundan, diğer muhasebecilere örnek olması için bahsetmek istiyorum.

G. kazandığı parayı muhasebecisinin tavsiyesi ile şirket hesabı yerine kendi kişisel hesabına hem de nakit olarak yatırıyor. Yatırdığı paralar nakit anlamda bir kaç bin sterline kadar çıkıyor. Muhasebeden biraz anlayan herkes çok iyi bilir ki, hem ticaret kanununda hem de kara para aklama kanununda, G’nin yaptığı bu işlemler dolandırıcılık ya da zimmete para geçirme suçu kapsamında değerlendirilip hapis cezası ile sonuçlanabilir.

G’nin sorunu bununla bitmiyor. Aynı muhasebeci, G’ye şirket hesabından Director Salary (Müdür Maaşı) ödüyor. Oysa ortada şirket hesabına yatırılmış bir para yok. Olmayan paranın nasıl maaş olarak ödendiğini ilerde maliye görevlileri kesinlikle soracak ve G’nin başını bayağı ağrıtacaktır.

 

Çok özel ve daha ağır olduğu için G’nin diğer sorunlarından burada bahsedemiyorum. Ancak sanırım G’ye vize uzatım başvurusu yapmadan Türkiye’ye dönmesini tavsiye etmek en akıllıca çözüm olacak, aksi halde hapis cezasına varacak çok ciddi sorunlarla karşılaşabilecek.

Bir başka muhasebeci kurbanımızın adı A.

A, Ankara Anlaşması vize uzatım başvurusunu muhasebecisi ile yapmış. Bunun için muhasebecisine ücret de ödemiş. Oysa, İngiltere yasalarına göre, lisansı olmayan muhasebecilerin, üçüncü şahısların hatta başvuranın bizzat kendi akraba ve arkadaşlarının vize formu doldurması, başvurana fikir vermesi ya da tavsiyede bulunması, bu hizmeti ücretsiz dahi yapsalar, kriminal suç olarak görülüyor ve hapis ya da para cezası gerektiriyor.

A’nın vize başvuru dosyası, Ankara Anlaşması vizelerine bakan ekip içindeki acımasızlığıyla ünlü vize memuru J’ye düşmüş. Memurun elindeki başvurunun muhasebeci ile yapıldığını anlaması çok zor olmamış. Ancak, sanırım J’nin iyi gününe denk geldiği için 3 yıllık vize uzatım yerine 1 yıllık uzatım vermiş. Fıkra gibi gelecek size ancak, muhasebeci cahil cesareti mi denir bilmiyorum, bir mektupla bu duruma itiraz etmiş.Yani sadece tavsiye bulunmakla kalmıyor aynı zamanda bunu belgeliyor ve doğrudan başvuran adına bakanlıkla direkt temasa geçiyor. Kısacası muhasebeci biraz kaşınmış, kapısına bakanlık müffetişlerinin gelmesi için açıkça davetiyede bulunmuş.

A. dosyasına neden 1 yıl verildiğini anlamak için bana geldiğinde, muhasebecinin yasa dışı öneri ve tavsiyelerde bulunmanın yanısıra, A’nın finansal dosyalarında şu hataları yaptığını gördüm:

– A’nın (National Insurance) sigorta numarası, vizeyi aldıktan 7 ay sonra belli olmasına rağmen, şirket müdür maaş bordrosunda sigorta numarası daha ilk aydan itibaren yazılmış. Bu durum, çok açık bir şekilde maaş bordrosunun sahte olduğunu ve geriye yönelik olarak hazırlandığını ortaya koyuyor.

– Ödenen maaşların karşılıkları, A’nın hesabına girmemiş. Bu durum, A’nın kazancının şişirildiğini gösteriyor.

A’nın 3 yıl yerine kendisine verilen 1 yıllık vizeye şükür etmesini tavsiye edebildim. Sonuçta daha da kötüsü olabilir, kapısını maliye müffetişleri çalabilirdi.

Son 2 hafta içinde karşılaştığım üçüncü muhasebeci kurbanımız N.’in durumu yukarıdaki iki örnekten biraz farklı. N, ciddi olarak yüksek ciroda iş yapan nadir Ankara Anlaşması vizecilerinden biri. Cirosu 5 ayda 70 bin sterlin sınırını çoktan aşmış ve VAT (Katma Değer Vergisi) mükellefi olması gerekirken, muhasebecisinin ihmalkarlığı yüzünden bu kaydını yaptırmak aklına gelmemiş. Muhasebecisini telefonla arayıp, VAT kaydını neden yaptırmadığını sorduğumda aldığım cevap daha da şaşırtıcıydı. N, ticaretini çoğunlukla Fransa ile yapmaktığı için, İngiltere’deki VAT’den muaf oluyormuş. Buyurun size bir başka cahil muhasebeci. İngiltere’de lise öğrencilerinin bile AB ülkelerinde ticaret yapanların VAT kaydı yaptırmalarının zorunlu olduğunu bildiği bir dönemde, oldukça pahalı hizmet veren sözüm ona bir muhasebecinin böylesine yanlış bilgi vermesindeki cahilliğinin nedenlerini halen düşünmekteyim.

Bunlar benim son 2 haftada yaşadığım sorunlar. Bu 2 hafta içinde benim bilgim dışında kim bilir daha kaç kişinin canı yanmıştır.


Tamer Ulay

Tamer Ulay, İngiltere ve Avrupa Birliği göçmenlik hukuku uzmanı olarak, Londra merkezli Garth Coates Göçmenlik Hukuku firmasında yönetici dosya uzmanı görevini sürdürmektedir. Bu blog sitesinin yöneticileri ve yazarlarından biri olarak, göçmenlik yasalarında olan değişiklikleri, vizelerde yaşanan sorunları ve İngiliz göçmenlik mahkemelerinin kararlarını bilgisayar ekranlarınıza taşıyor. Sektörde yaklaşık 30 yılı aşkın deneyimiyle sadece İngiltere'ye yönelik göçmenlik başvurularına değil, aynı zamanda başta Portekiz ve Yunanistan olmak üzere, Kıbrıs, İtalya ve İspanya'da gerçekleştirilen altın vize ve yerleşim başvurularına da yanıt vermektedir. Tamer Ulay, aynı zamanda AB ve Karayip Adaları'ndaki oturma izinleri ve çifte vatandaşlık programlarına odaklanan Coates Global firmasının üst düzey yöneticisi ve iş geliştirme direktörüdür. 'Vizesiz Dünya' blog sitesi hakkındaki eleştiri ve yorumlarınızı, Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere'ye yönelik göçmenlikle ilgili taleplerinizi Tamer Ulay ile paylaşmaktan çekinmeyin. İletişim: Email: tamerf@garthcoates.com Whatsapp: +44 791 612 05 44

0 yorum

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.