Bizi takip ediyorsanız, uzun zamandır blogumuza haber eklenmediğini farketmişsinizdir. Neredeyse 2 ay oldu. Tahmin edeceğiniz üzere, çok yoğun bir çalışma ortamında hizmet veriyoruz. Yoğunluğumuzun yarısı, müvekkillerimizin yeni dosyalarına giderken, maalesef aynı derecede yoğunluğu içişleri bakanlığı memurlarının ilginç yorum ve isteklerine yanıt vermekle geçiriyoruz.
5 ay kadar önce, Türkiye’de çok ünlü bir basın mensubu, firmamız üzerinden Ankara Anlaşmasına başvurdu. İsim vermem imkansız ancak sokaktaki çocukların bile tanıdığı bir isim bu. Bu müvekkilimizin dosyası ile ilgilenen memur, karar verebilmek için bizden bir yığın ek evrak istedi. Hepsi birbirinden ilginç bu evrakları burada tek tek saymam doğru olmaz ancak en ilginç olanı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Memur, müvekkilimizin reklam vermeye niyetli olduğunun ispatlanmasını istedi. Evet doğru okudunuz. Türkçe yanlış anlamaya yer vermemek için, aynen memurun yazdığı şekilde, İngilizce olarak da yazmak istiyorum: (Evidence that your client intends to advertise.)
Bir insanın niyetinin ispatının nasıl olacağını ne ben ne de hukuk dünyasında tanıdığım hiç kimse yanıt veremedi. Bir niyet nasıl ispatlanabilir? Örneğin biriyle evlilik yapacaksınız, ancak boşanmaya niyetli olmadığınızı ispatlamanız gerekiyor. Aklınızdaki niyeti siz nasıl ispat edebilirsiniz? Vallahi billahi diyerek yemin etmeniz, ispat olarak sayılmıyor, o halde nasıl bir ispat işlemi yapabilirsiniz?
Memurla inatlaşmak bazen müvekkil aleyhine sonuçlandığı için, kendimize göre bir çözüm üretip, müvekkilimizin vizesini aldık ancak memurun istediği bu belge, sanırım Ankara Anlaşmasında literatüründe hak ettiği ikinci sıradaki yeri almış oldu.
İkinci sıradaki yeri aldı diyorum çünkü birinci sırada yer alması gerektiğine inandığım bir başka evrak isteği, 2 gün önce elime ulaştı. Yukarıda açıkladığım evrak isteğinden daha enteranı ne olabilir diyebilirsiniz, sıkı durun açıklıyorum:
Müvekkiliniz, kendi adı yerine, işine neden “MELIS TEMIZLIK” adını verdi? Yani ismi neden ABUZER veya AHMET TEMIZLIK değil de, MELİS TEMİZLİK?
Pardon dediğinizi duyar gibi oluyorum. Bir insanın işyerine kız arkadaşının, eşinin, annesinin veya tanıdığı birinin ismini vermesinin nesi yanlış? Yanıtı ben bilmiyorum, bilenler varsa açıklarsa sevinirim. Çünkü şu anda buna ne yanıt vermem gerektiğini düşünmekle meşgulum.
Hepinize iyi ve hayırlı haftalar diliyorum.
0 yorum