5 Ekim 2011’deki blog yazımda, Ankara Anlaşması vizelerinde, Home Office’in (İngiltere İçişleri Bakanlığı), Ankara Anlaşmasının, suistimal edildiğini öne sürerek yeni önlemler alacağını sizlerle paylaşmıştım. Bu önlemler arasında, mülakat sisteminin devreye girebileceğini de düşünmekteydim. 29 Şubat 2012’deki yazımda da, mülakat ve parmak izi uygulamasının başladığından bahsetmiştim.

Gerçekten de, aklıma gelen başımıza geldi. Bakanlık, Ankara Anlaşmasını Şubat ayı itibarıyla askıya aldı. Hatta Aralık ayında başvurduğu halde, aradan geçen 5 aydır yanıt almayı bekleyen müvekkillerimiz var. İşim gereği, çok sıklıkla Croydon’daki Bakanlık binasına gidiyorum, orada Ankara Anlaşmasının son durumunun ne olacağı konusunda ilk ağızdan bilgi almaya çalışıyorum. Görüştüğüm memurlar (ki aralarına üst düzeyde “senior caseworker” olanlar da var), Bakanlık hukuk biriminin nasıl bir yönetmelik yayınlayacağı konusunda fikir sahibi olmadıklarını söylediler.

Ancak, uygulama anlamında bazı bilgiler edinebildim. Edindiğim bilgilere göre, Home Office’in Sheffield’deki Ankara Anlaşmasını takip eden ekibi (ECAA Turkish Team), bir kaç kişi dışında tamamen yenileniyor. Bu ekipten bazı memurlar, İngiltere çapındaki bakanlık binalarına dağılarak, başvuranların mülakatlarını takip edecekler. Bakanlık hukuk birimi, yeni yönetmeliğinde (ECAA Turkish Businessperson-Guidance), başvuruları inceleyecek dosya memurlarına (caseworker), nasıl inceleme yapacakları konusunda detaylı yönlendirme yapılacak. Kanunen açıklanmak zorunda olmayan bazı gizli bilgiler, sadece bu memurlar tarafından görünecek.

Yapılacak değişikliklerden en önemlisi, sermaye gerektirmeyen işleri yapmak isteyenlerin daha dikkatli incelenmesi olacak. Bu anlamda, temizlik, çocuk bakıcılığı gibi çok düşük sermaye ile iş yapanların önümüzdeki aylarda ciddi zorluklarla karşılaşacağını düşünüyorum.

Vize uzatma aşamasında çok daha dikkatli kararlar verilecek. Örneğin; yıl sonunda hesabında vergiyi ödeyecek kadar parası olmayanların, vergiyi nereden ve nasıl ödeyeceklerini açıklamaları gerekecek.

Geçmiş yıllarda, hesabında eksi bakiye ile başvurup, 3 yıllık vizesini 2 haftada alanlara artık pek rastlayamayacağız.

İngiltere vizesi alıp, ülkeye ilk gelişinde iş kurmaya karar verenlerin, bu karara bu kadar çabuk ulaşmasındaki etkenler sorgulanacak. İngiltere giriş vizesi alırken ve İngiltere’ye girerken söylediği gerekçeler ile, başvuru esnasındaki gerçek durumu karşılaştırılacak. Buradan, yalan beyan ile vize aldığı öne sürülerek, başvurular red edilmeye çalışılacak.

Özellikle iş planları ve finansal tabloların benzer olması durumunda başvurular red edilecek, üstelik bunların başvuruları, “disguised” bir şeyleri sakladığı şeklinde değerlendirilip, sonraki başvuruları da red edilebilecek. Gerçekten de bu konuda, Bakanlık hukuk biriminin, 30 Ocak 2012’de duruşması yapılan “Baylan vs Secretary of State for the Home Department (Baylan (Turkish ECAA –“identical” applications) [2012] UKUT 83 (IAC) )” gerekçeli kararına atıfta bulunacak. Bu davada, yargıç; her ne kadar benzer başvuruların olabileceğini kabul etse de, başka nedenlerle birlikte “benzer nitelikli başvuruları” red gerekçesi olarak kabul etmişti. Adalet bakanlığı, Yüksek Mahkeme’de alınan bu kararı emsal karar olarak olarak gösterdiği için, İçişleri Bakanlığı da bunu Ankara Anlaşması red gerekçeleri arasında kesinlikle kullanacaktır.

Yeni yönetmelik yayınlanmadan, biz hukukçulara şimdiden çok iş düşmeye başladı bile. Eskiden, ortalama 2 iş gününde tamamlanan bir Ankara Anlaşması dosyası için şimdi en az 4-5 iş günü harcamak gerekiyor. Bunun nedeni; her başvuran için yeni ve diğerleriyle benzerlikler içermeyen iş planı ve finansal gösterge hazırlamak; ve daha da zoru; yapılacak her iş için ayrı bir pazar ve rekabet araştırması yapıp, bunu bir rapor halinde iş planına dahil etmek gerekiyor. Planda özellikle, yapılacak iş ile ilgili, işyerinin bulunduğu bölgede veya şehirde; aynı işi yapan diğer rakip firmaların incelenmesi, başvuran kişinin bu firmalara karşı avantajlarının neler olduğu ve müşterilerini nasıl bulacağı belirtilmek zorunda. Potansiyel müşterilerin, hali hazırda pazarda mevcut diğer firmalar dururken, başvuran kişiyi neden tercih edeceği de açıklanmalı. Tabii bu, dosya uzmanı hukukçuların, dosya üzerinde daha fazla zaman harcamasına neden olurken, bu bir anlamda, Ankara Anlaşması’na başvuranlardan alınan profesyonel ücretlerin artmasına da neden olacak. Zaten, binbir zorlukla sermaye toparlamaya çalışan Ankara Anlaşması başvurucuları, yükselen avukatlık ya da danışmanlık faturalarıyla da uğraşmak durumunda kalacak.

Yeni yayınlanacak yönetmeliğin, yukarıda genel hatlarıyla bahsettiğimden daha fazla kısıtlama içereceğine eminim. Bunları, yeni yönetmelik yayınlandığına hep beraber görmüş olacağız.


Tamer Ulay

Tamer Ulay, İngiltere ve Avrupa Birliği göçmenlik hukuku uzmanı olarak, Londra merkezli Garth Coates Göçmenlik Hukuku firmasında yönetici dosya uzmanı görevini sürdürmektedir. Bu blog sitesinin yöneticileri ve yazarlarından biri olarak, göçmenlik yasalarında olan değişiklikleri, vizelerde yaşanan sorunları ve İngiliz göçmenlik mahkemelerinin kararlarını bilgisayar ekranlarınıza taşıyor. Sektörde yaklaşık 30 yılı aşkın deneyimiyle sadece İngiltere'ye yönelik göçmenlik başvurularına değil, aynı zamanda başta Portekiz ve Yunanistan olmak üzere, Kıbrıs, İtalya ve İspanya'da gerçekleştirilen altın vize ve yerleşim başvurularına da yanıt vermektedir. Tamer Ulay, aynı zamanda AB ve Karayip Adaları'ndaki oturma izinleri ve çifte vatandaşlık programlarına odaklanan Coates Global firmasının üst düzey yöneticisi ve iş geliştirme direktörüdür. 'Vizesiz Dünya' blog sitesi hakkındaki eleştiri ve yorumlarınızı, Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere'ye yönelik göçmenlikle ilgili taleplerinizi Tamer Ulay ile paylaşmaktan çekinmeyin. İletişim: Email: tamerf@garthcoates.com Whatsapp: +44 791 612 05 44

0 yorum

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.