Yurtdışına gitmeyi düşünenler, uzak bir ülkede 50,000 sterlin yatırım yaparak, 8 yıl içinde ikinci vatandaşlık alabiliyorlar.

Uzun zamandır, Suriye, İran, Libya gibi güvenlik sorunu yaşayan ülkelerin yanısıra, Hindistan, Pakistan, Bangladeş gibi gelişmekte olan ülkelerden çok sayıda müvekkilimiz İngiltere başta olmak üzere, kendilerine güvenli bir ülke arayışı içindeler.

Sıradan bir ülkede yatırımcı veya girişimci vizelerinden yararlanarak 2. vatandaşlık alabilmek için, yüzbinlerce dolar yatırım yapmak gerekiyor. Örneğin, İngiltere’ye bir yabancının gelip yerleşebilmesi için, en az 200 bin sterlin sermaye getirmesi gerekiyor. Amerika ve Kanada’da bu tutar, vize türüne göre 400-500 bin sterline kadar çıkabiliyor.

Müvekkillerimizin büyük çoğunluğu, kendi ülkelerinde oldukça varlıklı insanlar oldukları için bir kaç milyon sterline kadar sermaye getirmeleri sorun olmuyor. Ancak herkes bu kadar şanslı değil tabii ki.

Özellikle Suriye ve Irak’taki bazı insanlar, kendilerine güvenli başka ülke ararken, yeterli paraları olmadıkları için bir yere kıpırdayamıyorlar. Ancak bazıları pes etmeden araştırmaya devam ediyor.

Geçen hafta Bangledeş’ten bir müvekkilimiz, bize 50 bin sterlin yaparak göçmen kabul edileceği ülke bulduğunu bana söyledi. Önce, bu kadar düşük rakamla göçmen kabul edecek ülke, olsa olsa bir Afrika ülkesi olabilir diye düşünüyordum. Ama yanılmışım.

Britanya Milletler Topluluğunda yer alan ve “British National” vatandaşlığı sağlayan bu ülkede, 50 bin sterlin yatırım yaparak yerleşmek ve 8 yıl içinde vatandaş olmak mümkün.

Ancak bir kaç küçük sorun var.

Bu ada ülkesinde, sivil havaalanı olmadığı için, tek ulaşım deniz yoluyla sağlanıyor ve en yakın kara kıtasına ulaşım 2 gün sürüyor.

Kendine güvenli bir ülke arayan biri için bu aşılması zor bir engel değil tabii.

Ancak bir kaç küçük zorluk daha var.

Bu ada ülkesinin büyüklüğü, İstanbul’un ilçesi Silivri’nin yarısından daha küçük.

Nüfusu sadece 4,200 kişi. Bu kadar küçük nüfuslu bir ülkede ne iş kurulabilir bilemiyorum. Belki bir manav veya bakkal dükkanı olabilir diye tahmin ediyorum.

Bu ülkenin vatandaşları “British Overseas Citizen” sayılıyor ancak İngiltere’ye sadece turist olarak gelebiliyorlar ve 6 aydan fazla kalamıyorlar. Ayrıca yasal olarak bir işte çalışma izinleri de yok.

Ülkenin göçmenlik dairesinde sadece 3 kişi çalışıyor. Tüm ülkenin göçmenlik departmanı bir müdür, bir müdür yardımcısı ve bir memurdan oluşuyor. Ülkenin tek giriş noktası olan deniz yolu limanında, haftada 1 kez gelen taşıma gemilerini bekleyip, yolcuların pasaportlarını kontrol ediyorlar. Bu kişiler aynı zamanda polislik yapıyor ve ülkenin iç güvenliğinden sorumlular.

Ülkede bir ilkokul ve lise, hatta meslek okulu bile var.

Hastanesi yok ancak küçük bir polikliniği var.

Başbakan, bakanlar kurulu ve 12 kişiden oluşan parlamentosu var. Ancak, tüm nüfus 4200 kişi olunca, 350 kişiye bir milletvekili düşüyor. Dolayısıyla herkes birbirini tanıdığı için, kimin kime oy verdiği de çok belli oluyor.

Ülkenin çok sayıda sorunu var, ancak hükümetleri azimle sorunları çözmeye çalışıyor. Örneğin, resmi hükümet web sitesi halen düzgün çalışmıyor, sitenin çok sayıda eksiği var. Yeterli paraları olmadığı için, ülkeye havaalanı yapmak amacıyla dış dünyadan yıllardır mali destek bekliyorlar.

Burada, 50 bin sterlin yatırım yaparak, vatandaşlık fırsatı veren Britanya himayesindeki St Helena adasından kastediyorum.

Afrika’da Angola ile Güney Amerika’da Brezilya arasında, Atlas okyanusunun ortasında yapayalnız bir ada.

Bu kadar zorluklara rağmen, kendilerine güvenli bir ülke arayan yüzlerce kişi bu ülkeye gidebilmek için şimdiden sıraya girdi bile.

Sanırım halimize şükretmemiz gerekiyor. En azından biz Türklerin kolaylıkla vize alabileceği ve 50 bin sterlin sermayeye ihtiyaç bile duyulmayan bir Ankara Anlaşmamız var.

 

 


Tamer Ulay

Tamer Ulay, İngiltere ve Avrupa Birliği göçmenlik hukuku uzmanı olarak, Londra merkezli Garth Coates Göçmenlik Hukuku firmasında yönetici dosya uzmanı görevini sürdürmektedir. Bu blog sitesinin yöneticileri ve yazarlarından biri olarak, göçmenlik yasalarında olan değişiklikleri, vizelerde yaşanan sorunları ve İngiliz göçmenlik mahkemelerinin kararlarını bilgisayar ekranlarınıza taşıyor. Sektörde yaklaşık 30 yılı aşkın deneyimiyle sadece İngiltere'ye yönelik göçmenlik başvurularına değil, aynı zamanda başta Portekiz ve Yunanistan olmak üzere, Kıbrıs, İtalya ve İspanya'da gerçekleştirilen altın vize ve yerleşim başvurularına da yanıt vermektedir. Tamer Ulay, aynı zamanda AB ve Karayip Adaları'ndaki oturma izinleri ve çifte vatandaşlık programlarına odaklanan Coates Global firmasının üst düzey yöneticisi ve iş geliştirme direktörüdür. 'Vizesiz Dünya' blog sitesi hakkındaki eleştiri ve yorumlarınızı, Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere'ye yönelik göçmenlikle ilgili taleplerinizi Tamer Ulay ile paylaşmaktan çekinmeyin. İletişim: Email: tamerf@garthcoates.com Whatsapp: +44 791 612 05 44

0 yorum

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.