Bir süredir üzerinde tartışılan İngiliz vize itiraz mahkemesi (Immigration and Asylum Tribunal) kurallarında çok ciddi değişikliklere gidiliyor. Adalet bakanlığı tarafından kabul edilen değişiklikler, göçmenler açısından hemimmigrationlaw olumlu hem de olumsuz kuralları içeriyor.

Bu kuralların tamamını burada açıklamam teknik detayları bilmeyenler için gereksiz olur, ancak bu değişiklikler arasında dikkatimi çeken iki önemli konu üzerinde görüşlerimi açıklamak istiyorum.

Kurallardan biri, 20 Ekimden itibaren artık yargıçlara mahkeme masraflarını davayı kaybeden tarafa ödettirme yetkisi veriyor. Bugünkü kuralda, mahkeme hakimi sadece mahkeme ücretini (sözlü duruşmada 140 sterlin) göçmenlere geri ödettirme yetkisi veriyordu. 20 Ekim’den itibaren geçerli olacak yeni kurallarda, artık mahkeme ücretinin yanısıra, mahkeme masraflarını ve kazanan tarafın makul sınırlardaki avukatlık masraflarını kaybeden taraf tarafın ödemesine yargıç karar verebilecek. Ancak bu yetki, makul ve adil ölçülerde uygulanabilir ibaresi var, dolayısıyla, her mahkemede böyle bir durum söz konusu olmayacak, sadece yargıcın takdiri ile adil ölçülerde ve gerektiğinde uygulanabilecek.

Kurallardan ikincisinin, göçmenlerin oldukça yararına olacağına inanıyorum. Bu kural, adaletsiz vize redlerinde, bazı vize memurlarının görevlerini kötüye kullanmalarının önüne geçecektir. Şu anki kurallarda, mahkeme günü veya öncesinde, eğer Home Office Avukatı, vize memurunun verdiği red kararını geri çekerse mahkeme yargıcının davayı düşürmekten başka alternatifi kalmıyor. Dolayısıyla göçmenler vize red kararının iptali sonrasında, vize memurunun yeni bir karar vermesini beklemek zorundalar. Bu da, nereden bakarsanız aylar hatta yıllar sürecek bir beklemeye yol açabiliyor. Ancak 20 Ekim’den itibaren, Home Office, vize red kararını iptal dahi etse, mahkeme yargıcı davayı görmeye devam edebilecek, dolayısıyla bir mahkeme kararı olacağı için Home Office’in yeni bir karar vermesi aylarca beklenmeyecek.

Şimdi bu değişiklikleri artısı ve eksisiyle beraber tartışalım.

Haksız yere vizesi red edilenler için oldukça yararlı değişiklikler olduğu şüphesiz. Zira, vize memurları önce red verip, ardından son anda red kararını geri çekerek, adeta vize başvurusunda bulunanlarla oyun oynuyorlar. Tutarsız red kararları verip, ardından bu kararları iptal ederek, yeniden karar vermek için zaman kazanıyorlar, aynı zamanda vize başvurusunda bulunanların pes edip vazgeçebileceklerini düşünüyorlar.

Ancak yeni kuralda, red kararını memur iptal etse dahi, mahkeme hakimi davayı görmeye devam edebileceği için, vizenin verilip verilmeyeceğine dava sonunda memur değil, hakim karar verebilecek. Dolayısıyla, adil bir yargılama ile göçmenler sıradan bir vize memurunun insafına şu anda olduğu gibi terkedilmeyecek.

İkinci iyi tarafı ise, eğer mahkeme hakimi uygun bulursa, vizesi haksız yere red edilenlere, tazminat ödenmesini (mahkeme ve avukat masrafları) hüküm verebilecek. Kuşkusuz bu kural değişikliği, keyfi red kararları veren vize memurları üzerinde oldukça caydırıcı bir rol oynayacaktır. Bundan sonra memurlar, red vermeden önce iyice düşünmek ve sağlam redler vermek zorunda kalacaklar.

Bu, tabii ki vize memurları açısından pek iyi bir haber değil. Ancak, aynı zamanda bazı göçmenler için de iyi bir haber değil. Zira, yetersiz evraklarla ve tatmin edici bir dosyayla başvuruda bulunmayanların vizeleri red edildiğinde, artık mahkemeye gitmeleri riskli bir yöntem olacak. Çünkü, davayı kaybederlerse, 140 sterlin olan mahkeme ücreti dışında, binlerce sterline mal olan Home Office ve mahkeme masraflarını da ödemek zorunda kalabilecekler.

Kişisel olarak, 20 Ekim’deki değişikliklerin en azından kendi müvekkillerimiz için hayırlı olacağını düşünuyorum. Firma olarak, zaten hazırladığımız dosyaların çok iyi hazırlandığına eminiz. Sadece keyfi vize redlerinde elimiz kolumuz bağlı kalıyordu. Bu değişikliklerden sonra, müvekkillerimize red verecek memurların, artık çok mantıklı redler vermesi gerekecek. Bu yöntemle, keyfi vize redlerinin önüne geçileceğinden eminim. Çünkü vize memurları, şimdi olduğu gibi 20 ekimden sonra da tutarsız redler vermeye devam ederlerse, hem kurumlarını (Home Office)  hem de kendilerini zor durumda bırakabilecekler.


Tamer Ulay

Tamer Ulay, İngiltere ve Avrupa Birliği göçmenlik hukuku uzmanı olarak, Londra merkezli Garth Coates Göçmenlik Hukuku firmasında yönetici dosya uzmanı görevini sürdürmektedir. Bu blog sitesinin yöneticileri ve yazarlarından biri olarak, göçmenlik yasalarında olan değişiklikleri, vizelerde yaşanan sorunları ve İngiliz göçmenlik mahkemelerinin kararlarını bilgisayar ekranlarınıza taşıyor. Sektörde yaklaşık 30 yılı aşkın deneyimiyle sadece İngiltere'ye yönelik göçmenlik başvurularına değil, aynı zamanda başta Portekiz ve Yunanistan olmak üzere, Kıbrıs, İtalya ve İspanya'da gerçekleştirilen altın vize ve yerleşim başvurularına da yanıt vermektedir. Tamer Ulay, aynı zamanda AB ve Karayip Adaları'ndaki oturma izinleri ve çifte vatandaşlık programlarına odaklanan Coates Global firmasının üst düzey yöneticisi ve iş geliştirme direktörüdür. 'Vizesiz Dünya' blog sitesi hakkındaki eleştiri ve yorumlarınızı, Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere'ye yönelik göçmenlikle ilgili taleplerinizi Tamer Ulay ile paylaşmaktan çekinmeyin. İletişim: Email: tamerf@garthcoates.com Whatsapp: +44 791 612 05 44