İngiltere’nin AB’den ayrılmasıyla ilgili tartışmalar sürerken Brexit’in göçmenleri nasıl etkileyeceği de merak ediliyor. Brexit’ten sonra İngiltere’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden imzasını çekmesi söz konusu. Şüphesiz bu göçmenler için oldukça kötü bir haber olacak.
2016’daki Brexit referandumunda en çok şaşırtan durumlardan biri de, AB’den ayrılık yönünde oy kullanan İngiltere’deki azınlıklar oldu. İngiltere vatandaşlığı edinmiş olan başta Afrika ve Uzak Doğulu eski göçmenler ile Türkiye kökenlilerin bir kısmı, İngiltere’deki aşırı sağcı partilerle birlikte hareket ederek AB’den ayrılık yönünde oy kullandı.
Azınlık halklarının ırkçı parti söylemlerine uyarak, kendilerine geniş haklar veren AB’ye karşı oy kullanmaları başlı başına incelenmesi gereken sosyolojik bir olay. Zira İngiltere’nin AB sonrası Avrupa Adalet Divanı ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden imzasını çekmesi söz konusu. Başbakan Theresa May, AB ile varılan taslak anlaşmanın, Brexit sonrasında Adalet Divanı ve İnsan Hakları Sözleşmeleri’nden İngiltere’nin kademeli olarak çekileceği ile ilgili maddeler içerdiğini söyledi. Saygın İngiliz gazetelerinden Independent’de yayınlanan bir makaleye göre eğer taslak anlaşma İngiliz Parlamentosu’nda onaylanmaz ise 29 Mart 2019’dan sonra İngiltere’nin hem Avrupa Adalet Divanı hem de İnsan Hakları Sözleşmesi’nden çekilmesi tartışmaya açılacak.
Bu gerçekleşir ise, azınlık haklarının bir gecede bazı yetkililerin insafına bırakılması söz konusu olacak. Bir başka ifadeyle, AB’den ayrılık yönünde oy kullanan Türk ve diğer azınlık vatandaşları adeta kendi bindikleri dalı kesmiş olacaklar.
Peki, İngiltere’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) imzasını çekmesi ne anlama gelecek?
Başta insan haklarına dayalı vize almış olanların tamamının durumları artık parlamento onayından geçmiş yasalara göre değerlendirilecek. Bu o kadar derin bir konu ki, Ankara Anlaşması’nda haksızlığa uğrayıp insan haklarından yararlanarak vizesini almış olanlardan, İngiliz eşinin yeterli kazanç elde edemediğinden insan haklarından yola çıkarak vizesini almış olanlara kadar hemen herkes etkilenecek. Ailelerin parçalanamazlık ilkesi ve ebeveynlerin çocuklara erişim hakları başta olmak üzere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden geri dönen bir çok karar, artık vize sahiplerini olumsuz etkileyecek.
Daha da kötüsü, ırkçı partilerin sıklıkla söylemlerinde yer alan vatandaşlık konusu da, Brexit’den dolayı cesaret alan aşırı sağ tarafından tekrar dile getirilebilecek. 1970’li yıllarda ırkçı bir kararla, bir gecede vatandaşlıkları ellerinden alınan yüzbinlerce denizaşırı Britanya vatandaşının durumuna düşmek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden imzasını çekmiş İngiltere’de daha kolay bir girişim olacak.
Britanyalı bir ebeveyni olmadan vatandaşlık almış olanların vatandaşlıklarının iptal edileceği ırkçı aşırı sağ partilerin seçim vaatleri arasında yer alıyor. Hatta İngiliz Ulusal Partisi (BNP) bunu daha da ileri götürerek 3 nesil öncesine kadar vatandaşlıkların iptalini vaat ediyor.
Görünen o ki, başta azınlıklar olmak üzere, sağduyu sahibi İngiliz vatandaşları ve İngiltere’de yaşayan ılımlılar Brexit’ten oldukça olumsuz etkilenecek.
İlgili haber kaynakları:
