İngiltere Göçmenlik Bakanı (Immigration Minister) Mark Harper’ın geçtiğimiz günlerdeki istifası, politika günlüğünde sıradan bir gelişme olması gerekirken, İngiliz basınında mizah malzemesi oldu. İngilere vize sistemi ve göçmenlik işlerinden sorumlu bir bakan olan Harper’in, kendi evinde kaçak bir göçmeni temizlikçi olarak çalıştırdığı ortaya çıkınca, bizzat bakanın kendisi İngiliz basınına malzeme oldu.
Mark Harper, İngiliz vize sisteminde radikal değişikliklere imza atmıştı. Bunlardan en önemlisi, İngiliz işverenlerin yanlarında çalıştırdıkları kişilerin yasal olarak İngiltere’de kaldıklarını kontrol etmesinden sorumlu tutan yasa tasarısı idi. Aynı tasarı, evlerini kiraya veren mal sahiplerini de, kiracılarını kontrol etmekle yükümlü tutuyordu. Gerek işverenlere ve gerekse de mal sahiplerine, kaçak işçi veya kiracıdan dolayı hapis ve para cezası öngörülüyor.
Böylesine radikal yasa tasarısında imzası olan bir bakanın, kendi evinde kaçak işçi çalıştırması, mizah ve eleştiri konusu olmaz mı? Elbette ki olur.
Sen, öyle bir yasa çıkaracaksın ki, yanında çalışan kişinin kaçak olduğundan habersiz işverenlere veya evini kiralayanların kaçak olduğunu bilmeyen mal sahiplerine ceza yağdıracaksın. Öte yandan, kendin gidip kaçak işçi çalıştıracaksın.
İngiltere aslında bu tür skandallara çoktandır alışmış durumda. 2003 de, o zamanki içişleri bakanı David Blunkett’in Filipinli dadılarına vize verilmesi için yaptığı torpil, 2009’da Home Office’in Croydon merkezinde çalışan temizlikçilerin tamamının kaçak göçmen olduğunun ortaya çıkması halen hafızalardaki tazeliklerini koruyor.
İngiltere vize sisteminde kaçak göçmenleri yakalamakla görevli birimin çok önemli ve güvenlikli binasına, güney Amerikalı ve Afrikalı kaçak göçmenlerin ellerini kollarını sallayarak girebildiklerini bir göz önüne getirin. Home Office memurları, İngiltere’de yasal olarak kalmaya çalışan kişilere acımasızca saldırıp anlamsız redler vereceklerine, gözlerinin önündeki kaçaklara dikkat etseler daha iyi edecekler.
