Daha önceki blog yazımda bahsettiğim üzere, Ankara Anlaşması üzerinden İngiltere’de bulunan evli eşlerin, Mayıs 2015 tarihli yeni yönetmeliğe göre kalıcı oturum iznine başvururken, ana başvurucu pozisyonundaki eşleriyle birlikte ‘iki yıl’ beraber yaşadıklarını ispat etmeleri gerekiyor. Kalıcı oturum izni aşamasında, iki yıl beraber yaşadıklarını ispatlayamayan eşlere red verilirken, ana başvuru sahibine kalıcı oturum izni verilmekte, bu da Avrupa Adalet Divanının evrensel insan hakları beyannamesine aykırı durum teşkil etmektedir.
Zira, eşlerden birine vize verip, diğeri red edilirken ailelerin parçalanamamazlık ilkesi açıkça çiğnenmektedir.
Bazı müvekkillerimizin, eşlerini Türkiye’den Ankara Anlaşması vizesi çerçevesinde yeni getirdikleri ve kalıcı oturum iznine iki yılı tamamlamadan başvurmak zorunda olduklarını düşündüğümde, karşılaşılacak sorunun içinden çıkabilmek için, bir çok defa yetkililerle ve özellikle Ankara Anlaşması vizesine bakan Bakanlık memurlarıyla muhtelif görüşmelerim oldu.
Burada sevinerek belirtmekte yarar bulmaktayım ki, İçişleri Bakanlığı, Ankara Anlaşması yönetmeliğini gözden geçirmeye ve eş vizelerinde durumu mevcut yönetmeliğe uymayanlara red vermek yerine, yeni bir yönergeye kadar başvuru dosyalarını bekletmeye karar verdi. Şu anda, ana başvuran kalıcı oturum izni alabilirken, iki yıl kuralına uymayan eşlerin dosyalarını yeni yönetmelik hazırlanana kadar bekletmekteler.
Yaptığım görüşmelerde, 15 Ekim 2015 tarihli yönetmeliğin 66. sayfası 4. paragrafındaki cümlede, SPOUSE (Evli Eş) ibaresinin, yönetmeliği kaleme alan katibin bir hatası olduğunu, 1971 Göçmenlik yasasında böyle bir hükmün bulunmadığını ve aslında bu iki yıl kuralının evli olmayan eşleri bağlaması gerektiğini, ilgili ifadeden SPOUSE kelimesinin çıkarılmasının sorunu çözeceğinin altını çizmekteydim.
Şu anda umutla, bu ifadenin çıkarılmasını beklemekteyim. Umit ediyorum, Bakanlık hatasını kabul edip, yönetmeliği yeniden düzenleyerek, sadece basit bir hatayı düzeltmekle kalmaz, aynı zamanda birden bire zor duruma duruma düşen yüzlerce insanımızın mağduriyetini de gidermiş olur.