Vizesiz Dünya

Ankara Anlaşması ilk başvurularında ret oranı hızla artmaya başladı

Ankara Anlaşması ilk başvurularında ret oranı hızla artmaya başladı

İngiltere’nin Avrupa Birliği üyeliğinden ayrılması süreci 31 Aralık 2020’de sona erecek geçiş dönemiyle  birlikte tamamlanacak. Ankara Anlaşması ile bu ülkede iş kurabilen Türk vatandaşları 31 Aralık 2020’ye kadar bu anlaşmadan yararlanmak için başvuru yapabiliyor. Geçiş dönemi sonunda AB’den tamamen kopan İngiltere’nin AB’ye yönelik yükümlülükleri sona ereceği için Ankara Anlaşması da İngiltere açısından tarihe karışmış olacak.

Son aylarda Türk vatandaşlarının Ankara Anlaşması’na yaptığı başvuruların hızlı tırmanış gösterdiği görülüyor.

Koronavirüs, seyahat sıkıntıları ve iş imkanlarının daralmasına rağmen Türk vatandaşlarının Ankara Anlaşması’na ilgisi devam ediyor. Covid-19 salgını ve seyahat zorluklarının başvuruları ne kadar etkilediği henüz istatistiklere yansımadı ama geçen yıla göre %500 e varan bir artış olduğu gözleniyor.

Öte yandan, son 12 ayda yapılan başvurularda kabul oranının çok yüksek olduğu dikkat çekerken Haziran ayından beri kabul oranlarında ciddi düşüşlerin olması ve buna bağlı olarak red oranlarında da ciddi artışların olması dikkat çekiyor. Özellikle Türkiye’den ve İngiltere içinden Ankara Anlaşması vizesine ilk kez başvuranlarda ret oranının oldukça belirgin şekilde arttığı görülüyor. Konuyla ilgili İngiltere İçişleri Bakanlığı’ndan (Home Office) edinilen izlenime göre son iki aydır Ankara Anlaşması dosyaları farklı dosya memurlarına veriliyor ve bu dosyalar çok sıkı inceleniyor. Bazı ret nedenlerinde rastlanılan tutarsızlıklara bakılırsa, başvuruları inceleyen memurlara dosyalarda ret verilmesi yönünde bir talimat gönderildiği anlaşılıyor. Bunun sebebi 2019-2020 döneminde oldukça yüksek seyreden genel kabul oranının makul seviyelere düşürülmesi. Bir bakıma şu anda incelenen dosyalar, adeta istatistik yaratmak amacıyla inceleniyor ve geçen dönemdeki yüksek kabul oranları, bu yılki yüksek ret oranlarıyla dengelenmeye çalışılıyor.

İngiliz İçişleri Bakanlığı vize bölümlerinin, vize dosyalarına yönelik bu tür istatiksel yaklaşımları aslında çok yeni bir durum değil. Geçmişte de buna benzer yaklaşımlar olmuş, vizelerin esnetildiği dönemlerde vize almaması gerekenlerin vize aldığı, buna karşın vizelerin sıkılaştırıldığı dönemlerde ise vize alması gerekenlerin de vize alamadığı durumlar görülmüştü.

Ankara Anlaşması vizelerinde, geriye kalan aylarda yüksek ret oranının devam edeceği anlaşılıyor. Hata bulmak için dosya incelemeye başlayan memurların, hata bulamasa bile hata yaratması zor olmuyor. Örnegin, son haftalarda sıklıkla karşılaşılan ret gerekçeleri, başvuruda verilen bir dosyanın hiç verilmemiş gibi davranılması, sterlin olarak verilen banka hesaplarının TL hesabı gibi incelenmesi ya da tamamen sübjektif olarak, başvuranın niyetinin gerçekten iş kurmak olmadığının öne sürülmesi.

Peki itiraz mümkün mü?

Ankara Anlaşması başvuruları ret edilenler için tek itiraz yolu, Administrative Review  (İdari İnceleme) olarak adlandırılan itiraz yönetimi. Ancak bu yöntemde, aynı birim içinde dosyayı farklı bir memur yeniden değerlendiriyor. Genelde sonuç yine olumsuz oluyor. Bu durumda ise yapılabilecek tek şey, İngiliz Devletini mahkemeye vermek, yani Judicial Review (Hukuki İnceleme) adı verilen mahkeme seçeneğini kullanmak. Ancak bu seçenek oldukça pahalı, zor ve uzun zaman alıyor.

Ankara Anlaşması bilgisi ve yüksek mahkeme deneyimi olan avukatlarla yapılan başvurularda ret oranları düşük gerçekleşiyor

Vize başvurularında dosya memuruna verilen kapak yazılarının büyük önemi olduğu bizzat tecrübeyle ispatlanmış durumda. Müvekkiline ret verildiğinde tereddütsüz mahkemeye giden bir avukata, dosya memurlarının kolay kolay ret veremediği bilinen bir gerçek.

Mevcut başvuruların redle sonuçlanmasının önemli bir başka sebebi de doğru ve iyi bir başvuru dosyası vermemek. İş planlarının “kopyala yapıştır” olması ve dosya evraklarının özenli ve gerekli şekilde hazırlanmaması ret vermek isteyen memurların işini kolaylaştırıyor.

Exit mobile version